Pazar , 20 Nisan 2025

PEMBE ERMENİSTAN VE KAOS GL’DEN 1915 AÇIKLAMASI

Ermeni Soykırımı’nın 100. yılında Ermenistan ve Türkiye’den LGBTİ örgütleri ortak bir açıklamayla hayatını kaybedenleri andı, homofobi ve transfobiyle olduğu kadar ırkçılık ve milliyetçilikle de birlikte mücadele edeceklerini duyurdu.

Pembe Ermenistan ve Kaos GL Dernekleri yaptıkları açıklamada yüz yıl önce yaşananların ne yapılsa telafi edilemeyeceğini ve bağışlanamayacağını belirterek, “Gökkuşağıyla özgürleşmemizin yolu milliyetçiliğin gölgesiyle örttüğü hakikatleri bıkmadan, usanmadan dile getirmemizde yatıyor” dedi.

Açıklamanın tamamı şöyle:

Yüz yıl önce birlikte yaşadığımız bu coğrafyada ne yapılsa telafi edilemeyecek, geri dönüşsüz, bağışlanması mümkün olmayan büyük bir suç işlendi. Büyük Felaket/Meds Yeghern Ermeni halkını, kültürünü, toplumsal ve ekonomik örgütlenmesini yok etmek amacıyla rakamların soğuk diline sığmayacak acılara yol açtı. Katliam sürecinde Süryani ve Rumlar da sistemli bir imha politikasının hedefi oldu. Osmanlı İmparatorluğu tarafından yapılan Ermeni Soykırımı’nın etkileri günümüzde de devam ediyor.

“Öldürülenleri anıyor, yüzleşme çağrımızı yineliyoruz”

Felaketin 100. yılında Ermenistan ve Türkiye’den homofobi ve transfobiye karşı mücadele yürüten LGBT örgütleri olarak hem LGBT toplumunu hem de genel kamuoyunu yaşananlarla yüzleşmeye çağırıyoruz. Soykırımın acılarıyla yüzleşme, milliyetçiliğin ve devlet politikalarının gölgesinde karartılan hayatlarımıza sahip çıkma çağrımızı yineliyoruz. Bölgemizdeki homofobi ve transfobiye olduğu kadar ırkçı ve milliyetçi politikalara, cinsiyetçiliğe karşı mücadele eden Pembe Ermenistan ve Kaos GL olarak bundan yüz yıl önce öldürülenleri anıyor, hayatta kalmak uğruna dünyanın dört bir yanına savrulan Ermeni halkının acısını paylaştığımızı bir kez daha yineliyoruz.

“Toplumlar arası sınırları yatay dayanışma ağlarıyla aşabiliriz”

Türkiye ve Ermenistan dahil bölgemizdeki ülkelerde homofobi ve transfobinin, sivil toplum ile kamusal alanda, ırkçılık ve milliyetçilik ile sarmalanarak kurumsallaştığı günümüzde soykırımla sonuçlanan ırkçı ve milliyetçi ideolojilerle mücadele hiç olmadığı kadar önem taşıyor. Irkçı ve milliyetçi söylemlerin devlet politikaları ile kurumsallaştırılması, ülkeler arası sınırların aşılmaz toplumlar arası sınırlara dönüşmesine yol açıyor. Toplumlar arası sınırları aşmanın yolu ise kuracağımız yatay ağlarla dayanışmaktan geçiyor. Eşitlik, adalet ve özgürlüğün soyut laflardan ibaret kalmayıp hayatlarımızı sarıp sarmalaması mücadelemizle mümkün olacaktır.

Birlikte özgürleşmenin yolu: Milliyetçiliğin örttüğü hakikatleri dile getirmek!

Yaşanan katliam bütün insanlık adına bir utanç kaynağıdır. Bu utanç ve katliamın izleri her birimize cevaplamamız gereken büyük sorular yöneltiyor. 1915 zihniyetinin öldürdüğü Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in 2010’da bir yazısında sorduğu soru hâlâ cevaplanmayı bekliyor:

“Geçmişte yaşanan büyük felaketin sorumluları gibi mi davranacağız, yoksa o yanlışlardan ders alarak yeni sayfaları bu kez uygar insana yakışır bir şekilde mi yazacağız?”

Pembe Ermenistan ve Kaos GL olarak yürüttüğümüz mücadeleyle bu soruya yanıtlar aramaya devam edeceğiz. Gökkuşağıyla özgürleşmemizin yolu milliyetçiliğin gölgesiyle örttüğü hakikatleri bıkmadan, usanmadan dile getirmemizde yatıyor…

Kaynak: Pembe Ermenistan & Kaos GL

Buna da bakın

GZONE İHTİYAÇ FONU’NUN TEMMUZ AYI BAĞIŞI TRANS KADIN ELİSA ATEŞ’E YOLLANDI

Bağımsız sanatçıların eserlerinin satış gelirinin en az yüzde 25’lik kısmının ihtiyaç sahibi LGBTİ+lara bağışlandığı GZone …

Bir yorum

  1. 1915 olaylarında Osmanlı içinde yaşayan her halk büyük acılar çekti. bu yaşanılanları sadece tek bir milletin acısı olarak yansıtıp diğerlerini yok saymak da ırkçılıktır. 1915 yılında Ermeni çetecilerin öldürdüğü müslüman Kürt ve Türkler de vardı. Rumlar da aynı soykırıma maruz kalmıştır denilmiş. ben Trakyalıyım, batı Trakya da katledilen Türklere de Rumlar tarafından soykırım uygulanmıştır, ailem savaş zamanı yıllarca birlikte yaşadığı komşuları tarafından kendi evlerinde rehin alınmış, ölüm tehditleri almış, aç bırakılmışlardır. tek taraflı olan her açıklama barıştan defalarca uzak ayrıştırmacı açıklamalardır. bu tür açıklamalar ile diğer halkların acılarını yok sayarak onların hatıralarına saygısızlık ediliyor. “Gökkuşağıyla özgürleşmemizin yolu milliyetçiliğin gölgesiyle örttüğü hakikatleri bıkmadan, usanmadan dile getirmemizde yatıyor” denilmiş ama tek taraflı olan her açıklama ırkçılığın ta kendisidir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir