İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından 20. kez düzenlenen Filmekimi 8-17 Ekim’de İstanbul ile Ankara ve İzmir’de sinemaseverlerle buluşuyor. Altın Lale kazanan Madalena’nın yanı sıra Cannes’da Altın Palmiye kazanan Titane, tüm dünyada merakla beklenen Dune: Çöl Gezegeni, Venedik’te Altın Ayı kazanan Kürtaj gibi filmlerin Türkiye prömiyerlerinin yapılacağı Filmekimi’nin biletleri 4 Ekim’de satışa çıkıyor.
Bu yıl Paribu sponsorluğunda gerçekleştirilen Filmekimi uluslararası festivallerde gösterilmiş, ödüllü ve merakla beklenen yeni yapımları içeren programıyla 8-17 Ekim tarihlerinde İstanbul’da, 15-19 Ekim’de Ankara’da, 22-26 Ekim’de İzmir’de sinemaseverlerle buluşacak.
Filmekimi filmleri İstanbul’da Beyoğlu’nda Atlas 1948 Sineması, Beyoğlu Sineması ve Kadıköy’de Kadıköy Sineması’nda, Ankara’da Cinemaximum Armada, İzmir’de Cinemaximum Mavi Bahçe’de izlenebilecek.

Filmekimi’nin altın yıldızları
Filmekimi programından bugüne kadar açıklanan filmler arasında, başta Cannes olmak üzere saygın festivallerde dünya prömiyerini yaparak en iyi film ödülünü kazanan filmler dikkat çekiyor.
40. İstanbul Film Festivali’nde Uluslararası Yarışma’da Altın Lale’yi kazanan Madalena (Madiano Marcheti), Cannes’da ana yarışmada Altın Palmiye’yi kazanan ve ardından Toronto’da Geceyarısı Çılgınlığı bölümünün en iyisi seçilen Titane (Julia Ducournau), Venedik’te Altın Aslan kazanan Kürtaj (Audrey Diwan), Cannes’da en iyi ilk filme verilen Altın Kamera’yı kazanan Murina (Antoneta Alamat Kusijanović) Filmekimi programında yer alıyorlar.
Filmekimi’nin Kuir Filmleri
Her sene olduğu gibi bu sene de Filmekimi’nde LGBTi+ içerikli filmler yer alıyor. İşte bu filmler:
TITANE / TITANE
İlk filmi Raw ile en sarsıcı büyüme hikâyelerinden birine imza atan Julia Ducournau, alışıldık tüm sinema kalıplarını yıkan; şiddet, cinsiyet, aile, beden algılarının tümünü zorlayan, tarifi neredeyse imkânsız bir filmle beyazperdeye döndü ve Cannes Film Festivali’nin tarihinde Altın Palmiye’yi kazanan ikinci kadın yönetmen oldu. BBC’nin “2021’in en sarsıcı filmi” dediği Titane, 10 yıldır kayıp olan bir gencin babasıyla yeniden buluşmasına değin geçen olayları bir dizi cinayet eşliğinde anlatıyor; fakat bu olay örgüsü, her sahnesi şaşırtmacayla dolu Titane‘ı anlatmak için yetersiz. Ateş-metal, gölge-ışık, sıcak-soğuk gibi zıtlıklardan beslenen Titane Cronenberg’den Refn’e birçok sinemacıdan izler taşısa da özgünlüğüyle zihinlerden uzun süre çıkmayacak.

6 NUMARALI KOMPARTIMAN / COMPARTMENT NO. 6 / HYTTI NRO 6
2016’da Filmekimi’nde Olli Mäki’nin En Mutlu Günü filmini izlediğimiz Kuosmanen’in bu ikinci filmi, yol filmine gizlenmiş, tek öpücüklü bir aşk hikâyesi anlatıyor. Tren yavaş yavaş kuzey kutup dairesine doğru yol alırken birbirinden hiç hazzetmeyen iki yabancı, aynı kompartımanı paylaşır. Ayrı dünyalardan bu iki kişinin ne sosyal sınıfları ne milliyetleri ya da dilleri ne de tavırları birbirine denktir. Finli arkeoloji öğrencisi ile Rus maden işçisi, eninde sonunda zaaflarını, maskelerini, önyargılarını bir kenara bırakıp hayat görüşlerini değiştirecek midir?

PARİS, 13. BÖLGE/ PARIS, 13TH DISTRICT LES OLYMPIADES
Paris, 13. Bölge, ABD edebiyatının en büyük çağdaş yeteneklerinden Adrian Tomine’in 21. Yüzyılın sesi olarak tanımlanan Killing and Dying adlı grafik romanının beyazperde uyarlaması. 2015 yılında Dheepan’la Altın Palmiye’yi kazanan, Un prophète / Yeraltı Peygamberi, De rouille et d’os / Pas ve Kemik, Frères Sisters / Sisters Biraderler ile tanıdığımız Jacques Audiard, filme adını veren Paris’in 13. Bölgesinde yer alan kozmopolit, modern, hareketli, gri apartmanlarla dolu Les Olympiades mahallesini son filmine mesken ediniyor.

YOL AYRIMI / THE DIVIDE / LA FRACTURE
Catherine Corsini, Fransız sinemasının en popüler oyuncularını bir araya getiren yeni filminde Fransa toplumunun kutuplaşmasını ele alan hareketli bir komedi dramla beyazperdeye dönüyor. Fransa’yı sarsan Sarı Yeleklilerin gösterileri sırasında Paris’te hayat durmuştur. Ayrılmanın eşiğindeki iki sevgili, Raf ile Julie hastanenin acil servisindedir. Serviste yoğunluk git gide artarken yanlarına yaralı ve öfkeli gösterici Yann getirilir. Dışarıda gerginlik içeride karmaşa artınca hastane kapılarını kapatmak zorunda kalır. Mahsur kaldıkları acil serviste Raf, Julie ve Yann’ı uzun bir gece beklemektedir. 2019’da İmkânsız Aşk filmiyle İstanbul Film Festivali’nin konukları arasında yer alan Corsini, Yol Ayrımı ile Cannes’da Altın Palmiye için yarıştı ve Kuir Palmiye Ödülü’nü kazandı.

40. İstanbul Film Festivali Uluslararası Yarışma’sının büyük ödülü Altın Lale’yi kazanan Madalena, filme adını veren trans kadın Madalena’nın beyaz kıyafetlere bürünmüş cesedinin tarlada bulunmasıyla başlıyor. Birbirini tanımayan ama bir şekilde Madalena’yla ilgisi olan üç kişiyi izliyoruz sonrasında: Bar kapısında korumalık yapan Luziane, borç içinde, zar zor yaşamını sürdürüyor; tarlaların sahibi zengin Cristiano babasına kendini kanıtlamak için çabalıyor; Bianca, arkadaşlarıyla birlikte Madalena’dan kalanları paylaşıyor. Kısa filmleriyle birçok ödül alan Brezilyalı yönetmen Marcheti’nin de doğup büyüdüğü, ülkenin batısında, çok az tanınan bir bölgede çekilen film, bir yandan çığrından çıkan dünyamıza bir yandan da trans birey cinayetlerinde başı çeken Brezilya’ya eleştirel bir bakış atıyor.

BÜYÜK ÖZGÜRLÜK / GREAT FREEDOM / GROSSE FREIHEIT
Savaş sonrası Almanya. Hans eşcinsel olduğu için art arda hapis cezasına çarptırılmaktadır. Ceza Kanunu’nun 175. Paragrafı, Hans’ın özgürlük arzusunun önünde sistematik bir engeldir. Hans’ın yaşamında en tutarlı şey bu engelin yanı sıra uzun süredir birlikte aynı hücreyi paylaştığı katil Viktor’dur. İki mahkûmun karşılıklı tiksintisi, bir süre sonra sevgiye dönüşecektir. Hem dünya prömiyerini yaptığı Cannes Film Festivali Belirli Bir Bakış bölümünde hem de ardından Saraybosna’da ödüllendirilen Büyük Özgürlük direniş, direnç ve varolma özgürlüğü hakkında politik bir aşk filmi.

En son 2016’da gerilimli Elle / O Kadın filmini izlediğimiz, Basic Instinct / Temel İçgüdü’den Showgirls ve Robocop’a popüler sinemanın farklı alanlarında, tartışma yaratan filmler çeken Paul Verhoeven, Cannes’da Altın Palmiye için yarışan son filminde yine gayet kışkırtıcı. Filme adını veren rahibe Benedetta, genç yaşına rağmen hızla yükselerek Toskana’da bir manastırın başına geçer. Gösterdiği mucizelerle saygınlığı gitgide artan Benedetta, başka bir rahibeyle ilişki yaşadığı ortaya çıkınca tutuklanır ve ömür boyu cezaya çarptırılır. 17. Yüzyılda yaşamış Benedetta Carlini’nin gerçek hikâyesinden esinlenen Verhoeven skandal dozu yüksek olsa da her zaman olduğu gibi felsefi, siyasi ve dini tartışmalara alan açan, gayet akıcı ve bütünlüklü bir ortaçağ dönem filmine imza atıyor.

Bu seneki motto : #NeİzlediğimÖnemli
Filmekimi zengin programının yanı sıra, afişleriyle ve kampanyasıyla da dikkat çekiyor. Muhabbet tarafından hazırlanan kampanya ve afişlerin temasını #NeİzlediğimÖnemli sloganı oluşturuyor. Filmekimi, bu sloganla iyi şeyler izlemenin seyircinin gözünde ne kadar önemli bir ihtiyaç olduğunu vurguluyor ve “Ne izlediğim önemli” diyen izleyicinin ihtiyaçlarına cevap oluyor.
Biletler 4 Ekim’de satışa çıkıyor
Festival biletleri, İstanbul için 29 Eylül Çarşamba 10.30’da başlayacak Lale Kart üyeleri için indirimli ön satışların ardından, 4 Ekim Pazartesi 10.30’da genel satışa açılacak. Biletler passo.com.tr/tr üzerinden, Passo perakende noktalarından ve İKSV gişesinden alınabilir.
Ankara ve İzmir’de de bilet satışları 4 Ekim Pazartesi 10.30’dan itibaren passo.com.tr/tr üzerinden ve Passo perakende noktalarından yapılacak. Ankara ve izmir’deki Lale Kart üyeleri için ön satışlar 3 Ekim Pazar 10:30’da başlayacak.