Şubat ayı aslında tüm Türkiye için “yas”lara boğulduğumuz bir ay oldu. Peş peşe gelen kadın cinayetleri, birilerini sadece kar topu oynadı diye hunharca katledebilen canavara dönüşmüş insanlar, sevgilisini bir ufak tartışmada arabayla ezebilen insanların içimizde dolaştığı bir Türkiye gerçeği ile karşı karşıya kaldık. Uzun yıllardır bitmeyen eşcinsel cinayetleri, homofobi ve tacizler yüzünden cinsiyetçi saldırılara hepimiz şahit olduk ve ne yazık ki olmaya devam ediyoruz. Bu Türkiye’nin en büyük kara lekelerinden birisi haline gelmiş ve ne yazık ki kendimizi bu konuda hiç bir gelişime kaydedememişizdir. Şubat ayında yaşadığımız Özgecan kardeşimizin cinayeti ile tüm Türkiye’nin sabrı son damlasına kadar tükenmişti. Hepimiz katillerden nefret ettik ve hak ettikleri en ağır ceza ile yargılanmalarını istedik. Bu tarz durumlar da insanlar kendilerini korumaya bazen hiç fırsat bulamıyor, o an ne yapacağını bilemeyerek korku ile panik arasında sıkışıp kalabiliyor. Bazı insanlar kendilerini korumak için çanta veya ceplerinde biber gazı, elektro şok cihazı ve hatta bıçak vb gibi zarar verici aletler taşıyarak kendilerini savunma yollarını arıyorlar. Fakat Özgecan cinayetinde şahit olduğumuz gibi biber gazı ya da direnme bazen gözü dönmüş saldırganları durdurmakla kalmadığı gibi daha da saldırgan hale getirebiliyor… Peki ya bu durumdan nasıl kurtulabiliriz? Kendimizi bu tarz savunma eşyalarıyla bile koruyamıyorsak böyle bir durumla karşılaştığımızda ne yapmalıyız? Issız bir sokakta akşam vakti yürürken arkamızdan gelen kötü niyetli kişiyi nasıl atlatabilir ve kendimizi güvene alabiliriz? Bizi sözle ve ya temasla taciz eden kişiye karşı kendimizi nasıl savunabiliriz? Bir çok olay ve soru karşısında aslında kendimizi koruyabileceğimiz tek unsurumuz yine kendimiz olduğu gerçeğidir… Bedenimiz doğru kullanıldığında ciddi bir savunma aracı haline gelebilir, bizi en kötü durumlarda bir anlık fırsat vererek o kötü olaydan koruyabilecek donanıma sahiptir. Bunun için sadece belli bir kaç konuda eğitim almış olmak ve sakin kalarak panik olmamak gerekmektedir. Bu ay ki yazım da ne yazık ki böyle bir konu seçmemek isterdim ama gerçeklerden kaçamamak adına; “kendimizi saldırılardan koruma” konusuna ayırmak durumundayım.
Bu yazı GZONE DERGİ Mart 2015 sayısında yayınlanmıştır…
Self-Defence yani kişisel koruma birçok dövüş ve savunma sanatları ile perçinleşmiş haldedir. Bugün dünyada onlarca çeşit ve tarzda dövüş ve savunma sanatları bulunmaktadır. Ülkemizde savunma sanatları federasyonu adı altında resmi birde kurum bulunmaktadır. Kendimiz ya da yakınımızdaki tanıdıklarımızdan görmüş veya tecrübe edinmişizdir ki bir kaç dövüş tekniklerini bilmemiz dahi bize daha çok güvende olduğumuz hissi vermektedir. Özellikle savunma sanatlarındaki temel prensip rakibin gücünü kendi lehine kullanmaktan geçmektedir. Karşındaki tehlikenin cinsiyeti, boyu, kilosu ve kaslı olması savunma sanatları sporlarına göre bir anlam ifade etmemektedir. Yazımın devamında da bahsedeceğim gibi savunma sporlarından en az bir tanesini öğrenmek bile sizi çantanızdaki biber gazından veya cebinizdeki bıçaktan daha iyi koruyacak ve daha güvende hissettirecektir. Bunca zamandır kaslı olmak ve fit görünmek hakkında çok yazı yazdım ve işimin de bu olduğunu söylemek durumundayım fakat bazen gerçekten kaslı olmak işe yarayamayabiliyor. Size bahsedeceğim spor dallarından hangisi size uygun geliyor ve rahat hissettiriyorsa en yakın zamanda bu spor dalı ile ilgili derslere başlasınız hayatınızı bir nebze daha güvenilir hale getirebilirsiniz. Şimdi arkanıza yaslanın ve kalemi kağıdı alarak yazacaklarımdan size uygun olanı not alarak, bununla ilgili araştırmalar yapmaya başlayın.
Dövüş ve savunma sanatları çeşitli kural ve sistemlerle çizgileri belirlenerek birbirinden ayrılmıştır. Çıktığı ilk zamanlarda bu sporlar savaş alanlarında kullanılma adına çıksa da günümüzde fitness, kendini koruma ve zihinsel meditasyon amacıyla yapılmaktadır. Bazı savunma ve dövüş sanatlar sadece vücut ile yapılırken bazı dallarda ise özel ekipman ve düzenek gerekebiliyor. Ben bu yazımda temel 10 dövüş ve savunma sanatını ele alarak sizlerle paylaşacağım.
İŞTE 10 MÜKEMMEL SAVUNMA VE DÖVÜŞ SANATLARI LİSTESİ:
Aikido
Japon Savaş Sanatı olarak ortaya çıkan hem beden hem de ruhsal bütünlüğün çalıştırıldığı savunma sanatıdır. Bir savunma sanatı olmasının yanında içerdiği felsefi düşünceleri ile de bireyin sağlıklı ve erdemli bir bedene sahip olmasını amaçlar. Felsefesinde barındırdığı “yaşamın gücüyle bütünleşme yolu” fikri ile her bir aikidokan’ a tam bir öğreti sunar. Aikido farkındalık, zamanlama ve tekniksel bütünlüğü içerir. Çalışan kişiye kazandırdıklarının en başında farkındalık ve duruma uyum sağlayıp ona uygun olan karşılığı verme yetisidir. Aikido ile karşınızdaki saldırı her ne olursa olsun saniyeler içerisinde onu etkisiz hale getirebilirsiniz. Bunun için saldırgandan kaçmanıza da gerek kalmaz çünkü aikido ile saldırganın eklem yerlerini ve vücudun belli zayıf noktalarını hedef alabilirsiniz.
Capoeira
16. yüzyılda Brezilyalı kölelerin isyan zamanlarından önce tarla ve ormanda müzik yaparak geliştirdikleri dans figürleri içeren bir dövüş sanatıdır. “Özgürlüğe giden yol” anlamına gelen Capoeira öğrenmesi belli bir emek isteyen dövüş sanatıdır. Capoeira ile ilgilenen bir kişi, öncelikle bu kültürün gerçek felsefesini ve kurallarını öğrenebilmek için bir hocadan eğitim almalıdır. Capoeiranın amacı, felsefesi, geleneksel kuralları, orkestrası, enstrüman, ritim ve şarkıları, oyunu ile bir bütündür. Capoeira’da kurallar gelenekseldir ve çok önemlidir. Capoeirada Angola, Regional ve Senzala olmak üzere üç genel tarz vardır.
Jeet Kune Do
Bruce Lee tarafından geliştirilen çok yönlü bir dövüş sanatıdır. Amacı saldırgana karşı saldırarak savunma yapmaktan geçer. Son yıllarda çıkan en etkili ve tartışmalı saldırı sanatıdır. Tartışması aslında belli bir tekniği olmamasından kaynaklanır. Çünkü Lee bu felsefeyi tanımlarken, Jeet Kune Do aslında saldırganı etkisiz hale getirmenin en basit ve sade yoludur. Bu yüzden kendini geliştirmek adına tüm dövüş sanatlarının açıklarını kapatarak gelişir. Hız, çabukluk ve sadelik bu dövüş sanatının temelidir. Uygulayıcısı Bruce Lee olmasından kaynaklı çok yaygın bir üne sahiptir. Gelişimini tam tamamlayamasının sebebi Lee’ nin sinema çekimleri esnasında bıçaklanarak ölmesi yüzünden diyebiliriz. Bruce Lee’ ye göre Jeet Kune Do; “Basitçe, “Jeet Kune Do” basitleştirmektir.”
Judo
Judo savunma sanatları içerisinde en estetik ve uygulanabilir olanlarındandır. Birçok ordu ve polis teşkilatı tarafından kabul edilmiş ve eğitimlerine bu savunma sanatını yerleştirmiştir. Adını “ju: kibar, do:yol” nezaket yolundan alır. Kişilerin eklem yerlerini bir avantaj olarak kullanarak çok basit ve etkili tekniklerle devasa boyutlardaki insanı dahi hiç bir güç uygulamaksızın kısa bir süre içerisinde etkisiz hale getirmek Judo ile mümkündür. Temeli JuJutSu olan Judo’ yu bir matematik öğretmeni olan Dr. Jigoro Kano tarafından geliştirilmiştir. Uygulamada iki evre vardır. Bunlar ayakta ve yerde olmak üzere ayrılırlar. Temeli ayakta gibi gözükse de yer safhası büyük bir tamamlayıcıdır. Antrenmanlarda ayakta saldırganı yere sırt üstü atma ile çalışılır. Uzun yıllar boyu Türkiye’ de bayanların çok rağbet gösterdiği spor dalı olmuştur ve halen bir çok merkezde öğretilmektedir.
JuJutSu
Judo ve Aikido’ nun temeli olan bu dövüş sanatı yumuşaklık anlamına gelen Japonca’dan isim almıştır. Temeli saldırganın saldırı anındaki gücünden ivmelenme kazanarak sert ve etkili bir şekilde rakibi yere atmak ve etkisiz hale getirmekten gelir. Vurma, tutma, fırlatma ve bileklerden kilitleme gibi teknikleri olan ve uzun tekrarlar içeren bir antrenman sistemine sahiptir. Her koşul ve her birey uzun bir eğitimin sonunda saldırganı çok hızlı bir şekilde etkisiz hale getirebilir.
Karate
Japon kökenli olup anlamı “boş el” olan karate aslında insanların son çare savaşmak olduğunu öğreten en barışçıl bir felsefedir. Budist rahipler tarafından ve Japon kültürü ile harmanlanarak Japonya’nın Okinava adasında gelişmiştir. Popülerliğini Amerika Japonya savaşı sırasında kullanılması ile artmıştır. Karate’de derecelenme kuşaklarla belirlenir. Bu kuşaklar beyaz ile başlar ve tecrübe kazandıkça kahverengi ve siyaha doğru devam eder. Bir öğrencinin yeni bir kuşak alabilmesi için Kata denilen temel saldırı ve savunma figürlerini içeren duruş biçimlerini düzgün ve net göstermesi gerekir. Kata bir dizi saldırı ve savunma hareketinin peşpeşe eklenmesiyle oluşturulmuş hareketler bütünüdür. Dövüş esnasında ise Kumite adı verilen sistem yani serbest stile geçilir ve burada Kata bölümünde yer alan tüm teknikler serbest bir şekilde uygulanır.
Kendo
Kendo şimdiye kadar ki yazdığım savunma sanatları dallarından alet ve silaha ihtiyaç duyan bir saldırı sanatı olarak ayrılmaktadır. Kendo bambu sopaları ile antrenman yapılan bir kılıç saldırı sanatıdır. Adı “Ken: kılıç, Do: yol” anlamından gelir. Kendo bir kılıçlı saldırı sanatı olmasına rağmen içeriğindeki felsefe tamamen barışçıl ve sosyolojiktir. Kişilerin saygıya ihtiyaç olduğunu öğreterek toplum içerisinde erdemli bireylerin yetişmesini öğretir. Türkiye’ de çok yaygın bir dövüş sanatıdır. Japonya ve Çinde ise milyonlarca insan Kendo yapmaktadır. Diğer dövüş ve savunma sanatlarına destek amacıyla öğrenilebilecek olan Kendo Türkiyede de 2006 dan bu yana müsabık seviyesinde uygulanmaktadır. Kendo yapan kişilere kendōka veya kenshi (“kılıç kullanan kişi”) adı verilir.
Kung Fu
Shaolin Kung Fu, Wushu olarak da bilinir. Çin’ in ve dünyanın en eski ve sır dolu gerçek bir savaş sanatıdır. Shaolin Rahipleri tarafından tapınaklarda mükemmel bir disiplin ve hoşgörü ile bu günlere kadar felsefesini koruyarak gelmiştir. Tüm savunma ve dövüş sanatları içerisinde en gizemli yapıya sahip olanıdır. Felsefesinde merhamet, silah, maharet, sevgi, erdem gibi derin anlamlar içerir. Mükemmel bir yaşam biçimi olarak adlandırılan Kung Fu tam öğrenildiği anda mucizeleri ile beraber geleceğine inanılır. Shaolin Kung-Fu teknikleri 550 ana hareketten oluşur. Bu hareketleri oluşturabilmek için rahipler çok uzun yıllar doğadaki tüm canlıları izleyerek eksik ve doğru tüm yönleri ile insan anatomisine uygun hale getirmişlerdir. Bir çok senaryo ve insan tipine göre eksiksiz bir şekilde geliştirilen bu sanatı öğrendiğiniz zaman rakibinizin kaç kişi ya da kimlerden olduğunun bir önemi kalmamaktadır.
Taekwondo
El ve ayak kullanarak uygulanan dövüş sanatıdır. Olimpik olarak branşı olan bu Güney Kore menşeili sanat dalı 5. ve 6. yüzyıllarda ortaya çıkan bu dal bir çok dövüş sanatının figürlerini içinde barındırır. Spor anlamında sporcular birbirinden kuşak renkleri ile ayrılır ve her kuşak arasında bir ara kuşak vardır. Bu da bir önceki ve sonraki kuşağın birlikte anılması ile oluşur. Taekwondo çok sabır ve uzun süre isteyen bir spor dalıdır. Çünkü siyah kuşak ile tamamlanan bir kişi “Dan” adı verilen ünvanı alabilmek için oldukça meşakatli bir sürece girer ve her bir dan için o danı temsil eden yıl kadar beklemek gerekir. Örneğin 4. dan olan bir kişi 5. dan alabilmek için 5 yıl beklemek ve sürekli çalışmak zorundadır.
Wing Chun
Savunma sanatları içerisinde en romantik bir geçmişe sahip olan savunma sanatıdır. Bruce Lee’ nin de hocası olan Ip Man tarafından gün yüzüne çıkartılmıştır. Ip Man’ dan önce ise hiç bir kayıt olmamakla beraber asıl yaratıcısının bir kadın olduğu tahmin edilmektedir. Kelime anlamı olarak “Nezaket Yolu” olan Wing Chun Shaolin tapınağına yapılan baskın sonucunda kaçan bir rahibe tarafından gizli bir şekilde geliştirilmiştir. Jeet Kune Do nun temeli olan bu dal diğer savunma sanatları gibi gösterişten çok uzak ve sade yapıdadır. Aslında bu dal tamamen hayatta kalmak için geliştirilmiştir. Saldırgana karşı en hızlı, etkli ve basit bir teknikle karşılık vermeyi hedefler. Çabukluk bu dalın temelidir. Wing Chun’ da yumruklar baş ve gövde bölgesine sert ve seri bir şekilde vurulurak rakibin saldırmasına fırsat vermeden onu etkisiz hale getirmeyi hedefler. Çok nadir tekme içerir. Antrenmanları çok sık ve disiplinli bir şekilde tekrara dayanır. En başta da yazdığım gibi hedef hayatta kalmak olduğu için saldırgana yapılacak her darbe serbest ve sınırı yoktur. Hayalar, gözler, kulak, kalp bölgesi, boyun gibi hassas bölgelere vurabilme izni olduğu için müsabakası da yoktur. Geliştiricisinin bir kadın olmasından dolayı tüm kadınların kolaylıkla uygulayabileceği bir sanat dalıdır. Bu sanat dalını daha yakından tanımak için yakın zamanda çekilen “İP MAN” filmini izleyerek fikir edinebilirsiniz.
Tüm bunlara gerek kalmadan bir ömür yaşamayı hepimiz isterdik fakat yaşadığımız dünyada maalesef bu artık imkansız hale gelmiştir. Bu yüzden siz siz olun mutlaka size uygun bir savunma ve dövüş sanatlarından bir tanesini öğrenin ve fitness kültürü ile birlikte sağlığınız izin verdiği sürece uygulamaya devam edin. Ben kendi kafamda her zaman sporun “emniyet kemeri” gibi olduğunu düşünmüşümdür. Ömrümüzde bir kere lazım olur ve onda da hayatımızı kurtarır. Kaslarımız bizim kontrol edebileceğimiz derimizin altında bulunan en büyük silahımızdır ve bunu düzgün, doğru ve bilinçli kullanmak yine bizim elimizdedir. Buradan Özgecan kardeşimizi dualar ve rahmetle anarak, tüm haksızlığa uğrayarak hayatını kaybeden kişileri saygıyla anıyorum…
Barış içinde yaşayın.