BİR KADININ KALEMİNDEN: ŞİDDETE DUR DE!

Bilirsiniz, her kadının en yakın arkadaşlarından biri eşcinseldir ve biz kadınlar eşcinsel arkadaşlarımızla moda ya da erkekler hakkında konuşup gıybet yapmaya da bayılırız. Ama aslına bakarsanız, birbirimize bu kadar yakın olmamızın bir başka nedeni de, uğradığımız taciz ve şiddet, toplum içinde yaygınlaştırılmaya çalışılan 2. sınıf vatandaş muamelesidir.

Modern sanatın, garip bir kadının dakikalarca duvarları öptüğü kısa filmler ya da önünde durup “Ben de yaparım” izlenimi veren, adeta Marshall sponsoruymuş ve pembe boya bedavaymış gibi boyaların döküldüğü saçma tablolardan ziyade; yeni neslin iletişim dilini ve teknolojisi kullanarak birtakım insanlık dertlerinin çarpıcı yollarla anlatılması olduğunu düşünüyorum.

Hayatım boyunca kurduğum en uzun cümleden sonra da, sizlere aile içi şiddete ve kadına şiddete dair yapılan projelerle ilgili birkaç örnek vermek istiyorum.

Aile içi şiddet modern toplumlarda dahi sürekli yaşanan bir sorun ve araştırmaya başladığınız anda karşınıza sürekli inanamadığınız istatistikler çıkıyor. Mesela İngiltere’de her 4 kadından birinin bu sorunu yaşadığını tahmin eder miydiniz? İngiltere’de aile içi şiddeti önlemek için kurulan vakıflardan bir tanesi olan Women Said, 3 boyutlu stereoskopik teknolojisini kullanarak bir film hazırlamış. Sinemalarda gösterilen bu filmde, gözlerinizi kırparak izlediğinizde aile içi şiddet sahnelerini görüyorsunuz. “Göz ardı edecek misiniz?” sloganıyla hazırlanan bu filmi aşağıdan izleyebilirsiniz

Burda da yine insanın tüylerini diken diken eden Keira Knightley’in oynadığı bir başka video var:

 

Sosyal medya sayesinde, herkesin sesini duyurabildiği ve kendi kitlesini oluşturabildiği bir çağdayız. Blogger’lar, V-logger’lar, fenomenler hayatımıza uzun bir süre once girdi ve ben herkesin kendi kitlesinin anlayacağı dilden, istediği şekilde mesaj verebildiği bu çağı çok seviyorum. İngiliz Youtube makyaj V-logger’larından Lauren Luke da bu açıdan hayran olduğum kadınlardan biri. Dayak yemiş bir şekilde çıktığı videoda, darbe izlerini nasıl kapatacağını anlattı ve daha net olamayacak bir mesajla videosunu bitirdi: Aile içi şiddeti gizlemeyin. 560 bin abonesi olan Lauren’in bu videosu 2 milyondan fazla kez izlendi.

Fotoğraf ve telefon kelimelerinin serbest çağrışımı hepimiz için sanıyorum ki “selfie”. Her gün kendi fotoğrafını çekip birleştiren Sırbistan’dan bir kadını izleyeceğiz şimdi de. Projenin adı “Hayatımın en kötü yılından her gün bir fotoğraf” ve video sonundaki mesajda ise, “Yardım edin, yarına çıkar mıyım bilmiyorum” diyor.

2014 Mozambik Moda Haftası ise, gördüğüm en anlamlı şovlardan birine imza attı. Önce etraf karanlıkken birtakım kavga benzeri sesleri duyuluyor ve ışıklar yandığında şiddete uğramış mankenler podyuma sırayla çıkıyor.

Yapılan araştırmalara baktığınızda şiddet uygulayan erkeklerin partnerlerini dövmek için çok fazla nedeni var. Birkaçını sıralıyorum.

– Savunduğum siyasi lideri eleştirdi

– Tuttuğum futbol takımıyla alay etti.

– İşte kötü bir gün geçirmiştim ve benden güleryüzlü olmamı istedi.

En zoru da ne olursa olsun, kendini sürekli haklı bulan zihniyetle uğraşmak. Partnerini istediğinde stress atabileceği bir kum torbası gibi gören erkeklere karşı, Macaristan’da yapılan kampanya ise şöyle:

Türkiye’de kadına ve eşcinsellere karşı şiddet ve gerçekleşen cinayet sayısı her geçen yıl biraz daha artıyor. 2015 yılında, şu ana kadar 45 kadın cinayeti gerçekleşti. İşin kötüsü, şiddete uğramak uğrayan kişi için de o kadar zor ki, mağdur kişi bunu göz ardı etmeye ve kendisine bahaneler üretmeye çalışıyor. Eğer bu yazıyı okuyan siz, herhangi bir kişi şiddete ya da şiddete meyilli davranışlara maruz kaldıysanız, lütfen aşağıdaki bahaneleri bulmaya çalışıp çalışmadığınızı kendinize sorun:

– Aslında bu konuda beni uyarmıştı, ben de çok değiştiğimi söyleyemem.

– Son dönemlerde iş ve ailesi yüzünden de çok bunalmıştı, anlayışlı olamadım, alttan almam gerekliydi.

– Böyle anlarda insan sinirini istemeden en yakınındaki kişiden çıkarıyor, isteyerek yapmadığına eminim.

Şiddet göz ardı edilebilir ya da kabul edilebilir bir şey değildir. Başınıza gelen olayları anlatmaktan çekinmeyin. Her gün sandığınızdan çok daha fazla insan şiddete uğruyor ve kurtulmanın tek yolu, küçük düşürülmüş hissetmek yerine, olabildiğince çok kişinin duymasını sağlayıp buna dur demek.

Yeşer Sarıyıldız