KAFASI KARIŞIK KONTRTENOR: NURİ HARUN ATEŞ

Murat Renay, sahnelerin kafası karışık kontrtenör’ü Nuri Harun Ateş’i G ZONE ONLINE için yazdı.

Günlerden bir gün, yer: Garajİstanbul/Taksim. Mekanı dolduran kızlı erkekli gruplar sahnedeki Nuri Harun Ateş, yani nam-ı diğer “Kafası Karışık Kontrtenor”e eşlik ediyorlar. Kadınların rahatça dans etmesinde garip bir durum yok ancak çoğunun heteroseksüel olduğunu sandığımız bir dolu erkek de “Ulan kıvırtırsam bana ibne mi derler?” kaygısı olmadan coşkuyla dans ediyor. Çünkü aynı Nuri Harun Ateş ve ekibi, Kalp Kırmayan Erkekler Orkestrası gibi onun sahnesinin yaydığı enerji de bu tip komplekslerden uzak.

Nuri Harun Ateş, genelde Garajİstanbul’da ve İstanbul’un pek çok mekanında eğlenceli şovlar sahneye koyan bir solist. Ancak onu tanımlamak için bu kadarı yetersiz kalır zira sahnesinde oryantal forma sokulmuş aryalardan arabesk şarkılara, yabancı poptan Türk sanat müziğine kadar geniş bir yelpaze var. Bu geniş yelpaze de işte tam bu “kafası karışık”lığın özeti. “Ben Türkçe Pop dinlemem” diyenlere ve “O yumurtalar bu sepete, bu yumurtalar bu sepete” diyen ayrımcılara inat, Nuri Harun yapmak istediği bu eğlenceli şovu üç yıldır büyük bir başarıyla sergiliyor.

Nuri Harun’un gösterisinin öncesinde kulisindeki konuşmamız sırasında onun da İzmir/Karşıyakalı olduğunu ve neredeyse aynı muhitte büyüdüğümüzü öğrenip bu “tanıdık gelme” hissiyatının sebebini öğreniyorum.

Türkiye’de girmek istediği tüm konservatuarlara kabul edilen ancak dünyada benzerine nadir rastlanan ses rengi yüzünden yani kontrtenor oluşundan dolayı istediği opera eğitimini alamayan Ateş, bu müzik sevdasından vazgeçip Ada Müzik’te tezgahtarlık yapmaya başlıyor. Burada yollarının kesiştiği Murat Daltaban, onu  Övül-Mustafa Avkıran’ın “Neos Cosmos” projesi için öneriyor. Bu sayede Ateş, profesyonel sanat hayatına 2003 yılında başlıyor. Bu proje, International Zurich Theater Spektakel ödülünü kazanınca; İsviçre’de nihayet istediği opera eğitimini, önemli bir kontrtenor olan Andreas Scholl’un okulunda alıyor. Ancak tam da bu dönemde “opera”nın içini kaynatan şey olmadığını fark ediyor. Her şeyi söylemek veya bir tarzın içinde sıkışmak istemeyen Ateş, bu eğitimden sonra özellikle yurt dışındaki pek çok projede sahne alıyor.

Yakın zamanlara gelirsek, onun en önemli performanslarından biri olan ve iki erkeğin aşkını anlatan Ali Cem Köroğlu’nun yönettiği ve Murat İpek’in yazdığı “Dar-ül Love” isimli oyun aklımızda önemli bir yer tutuyor. (Bu oyun, gösterildiği zamanda Vakit gazetesi tarafından “başımıza taş yağacak” tadındaki sığlıkla eleştirilmiş; hatta hedef gösterilmişti.)  Dar-ül Love sonrasında Ateş, herhangi bir reji veya herhangi bir akış olmadan, kendisi gibi özgür bir projede istediği gibi şarkı söylemek istiyor. Bu yüzden de neredeyse bütün müzik tarzlarının yer aldığı, sevdiği şarkıları söylediği, kendisiyle ilgili hikayeleri anlattığı kabare tarzındaki “Kafası Karışık Kontrtenor” ortaya çıkıyor. Bütün kariyeri boyunca “ötekileştirme”yi eleştiren projelerde yer alan Ateş’in bu projesinde de müzikler birbirini ötekileştirmiyor, ayırma refleksi yok.

Saatler 23.00’ü gösterdiğinde Garajİistanbul’u dolduran grupla Nuri Harun Ateş’i izlemeye başlıyoruz. Sahneye, bir kolu dirsek hizasından kesilmiş karın kısmı payet işlemeli bir bluz, dar pantolon, çizme ve en önemlisi pantolonun arkasındaki siyah tülü (Ben bu kostüme “Genç Gönül Yazar” adını vermeyi uygun buldum) ile çıkıyor. Kostümlerine bu feminen notaları , sahnedeki cinsiyetsizliğini vurgulaması için –bence- ekleyen Nuri Harun, o geceki programına bir arya ile giriş yapıyor. Zaten performansı boyunca da en “ciddi” olduğu birkaç dakika işte o an. Gösterinin devamında ise şahane bir müzik mozaiği ile seyirci kendini şarkılara eşlik etmekten ve bu şarkılarla dans etmekten kendini alamıyor.

Bir akşam siz de Nuri Harun Ateş’i izlemeye gidin, giderken de bütün ön yargılarınızı, cinsiyetçiliğinizi, kafanızdaki kalıpları evde bırakın ve gönlünüzce eğlenin. Bir gösteri, koca bir salon dolusu insana birkaç saatliğine bile bunu yaptırabiliyorsa ne güzel.

Nuri Harun Ateş’in en yakın tarihteki konseri 21 Şubat’ta Garajistanbul’da. Facebook etkinliği BURADA

 

GZONE DERGİ’Yİ MOBİL CİHAZINIZA İNDİRMEK İÇİN AŞAĞIDAKİ BAĞLANTILARI KULLANABİLİRSİNİZ: