Dünyada göğsümüzü kabartan isimlerden biri olan balet Utku Bal, Uluslararası Cezayir Dans Festivali’nde bir Türk olarak Fransa’yı temsil etti.
Utku Bal Aralık sayımız için G ZONE’un sorularını yanıtladı.
İşte bu ropörtajdan ilgi çekici başlıklar
-Türkiye’de baletliğin yeteri kadar anlaşılabildiğini düşünüyor musun? Sadece balet olarak Türkiye’de var olabilmek mümkün mü?
Bu da bir meslek. Genel algının tam tersine baletim dediğimde tuhaf tepkiler görmüyorum açıkçası. Ne ben ne de ailem garip bir yorumla karşılaşmadık bugüne kadar. Belki çevremin beni zaten başka bir şey olarak hiç görmemesinin de etkisi vardır elbette. Ama bence sorun haline gelmesini isteyen bir kesim var sadece. Yoksa bu da bir sanat dalı, bir meslek. Özellikle iyi ya da kötü değil!
-Balet figürünün feminenlikle özdeşleştirilmesi hakkında ne düşünüyorsun?
Yaptığımız dans, tamamen estetik üzerine kurulu. Erkekliği sembolize eden dünya üzerindeki genel tüm algıların dışında bir dili var. Bu nedenle feminen algılanması çok normal. Çünkü evrensel bir algının tam tersi bir vücut dili kullanıyoruz bir bakıma.
-Şu anda Paris’te yaşıyorsun. Uluslararası Cezayir Dans Festivali’nde bir Türk olarak Fransa’yı temsil ettin. Bu nasıl gerçekleşti?
3 yıldır Paris’te yaşıyorum. Burada bir çok dans grubu ile çalışıp birçok müzikal,defile ve özel gösteride yer aldım. Cezayir’deki dans festivali de bunlardan sadece biri. 2 senedir beraber çalıştığım koreograf Lamia Safieddine bu seneki Uluslararası Cezayir Dans Festivali’ne benim de içinde bulunduğum daha önceden de bir çok ülkede yapmış olduğumuz ve seyirci tarafından büyük ilgi gören “A Corps et a Cris” adlı eseri ile katıldı.
Benim için inanılmaz bir gururdu. Bir Türk dansçı olarak Fransa’yı temsil eden ekibin içinde yer aldım. Gösteri harika geçti ve seyirci tarafından ayakta alkışlandı. Bu gösteri ile 2 ay sonra Avrupa turnesine çıkıyoruz. Gösterilerimi Facebook ve Twitter’dan duyuruyorum düzenli olarak.
Bu röpörtajın tamamı G ZONE Aralık sayısında. Aşağıdaki görsellerden dergiye ulaşabilirsiniz.