Cumhuriyet gazetesinden Sungu Çapan, bu hafta gösterime giren ve başrollerinde Julianne Moore ve Ellen Page’i bir araya getiren Freeheld-Aşk’a Özgürlük filmi hakkında yazdı:
Eşcinsellere eşitlik mücadelesi
New Jersey’de yıllarca partneri Dane’le (Michael Shannon) birlikte suçlu kovalamış kadın polis Laura (Julianne Moore), voleybol oynarken tanışıp tutulduğu Stacie (Ellen Page) adındaki genç kızla beraber yaşayacağı, bahçeli bir ev tutup yuva kurmak hayalini gerçekleştirince lezbiyen olduğu sırrını da açık eder.
Ağla(t)ma terapisi
Ancak Laura’ya ciğerinde son evresine gelmiş ölümcül bir kanser tanısı konunca, emeklilik tazminatının hayat arkadaşı Stacie’ye verilmesi isteği yetkililerce reddedilir. Eşcinsel ve Yahudi bir avukatın (Steve Carrell) başını çektiği, basının da dahil olduğu, büyük bir dayanışma kampanyasıyla sonuçta yetkililerin de kabullenmek zorunda kaldıkları bir eşitlik, adalet ve medeni haklar mücadelesini Peter Sollett’in yönetmenliğinde perdeye taşıyan “Freeheld-Aşka Özgürlük”, orta yaşlı Laura’yla genç Stacie çiftinin, 2002’den 2006’ya dek gerçekten yaşanmış hikâyesine dayanıyor.
Yüksek duygusallık dozunun gözyaşlarına engel olamadığı seyircisine yer yer mendil ıslatan, bildik klişelere uygun şekilde, 1,5 saatlik ağla(t)ma terapisi gibi bir dram halinde seyrederek iyi hissettiren bir finale bağlanan bu film, öncelikle bir yakınını kanserden kaybetmişleri derinden etkileyen, çok dokunaklı bir eşitlik, dayanışma ve cesaret hikâyesi.
Julianne Moore’a dikkat
Sonundaki arka jenerikten, 2013’de New Jersey’deki eşcinsel evliliklerin artık resmen onandığını da öğrendiğimiz, San Sebastian Festivali’nde ‘En İyi Film’ ödülüne layık bulunmuş “Aşka Özgürlük”te yılların Julianne Moore’u, şapka çıkarılası, görülesi Oscar’lık bir oyun çıkarıyor, ölüm döşeğindeyken terfi eden, kanserli polis rolünde. Steve Carrell de yardımcı erkek Oscar’ına aday gösterilebilir şimdiden.
Kaynak ve yazının tamamı burada: Cumhuriyet