Anayasa Mahkemesi, uyuşturucu ticareti yapmak suçundan 6 yıl 3 ay hapse mahkum edilen ünlü şarkıcı Deniz Seki’nin yaptığı bireysel başvuruyla ilgili kararını açıkladı. Seki, mahkumiyetinin hukuka aykırı yöntemlerle elde edilen delillere dayandırılması, delillerin eksik ve hatalı değerlendirilmesi ve ayrca kovuşturmanın kaldırılan mahkemelerce yapılması nedeniyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulunmuştu. Resmi gazetede yayınlanan Anayasa Mahkemesi kararı şöyle:
Yüksek Mahkeme, Deniz Seki hakkında kapatlan Özel Görevli İstanbul9. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından yapılan yargılamasının;
1- Kanuni hakim güvencesi ve tanık sorgulatma hakkına ilişkin iddialar yönünden açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna oybirliğiyle;
2- Delillerin elde edilmesi ve değerlendirilmesinin adil olmadığı iddiaları yönünden açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna (Üye Serdar Özgüldürün muhalefeti ile) oyçokluğuyla;
3- Kararı Veren Terörle Mücadele Kanununun 10. Maddesiyle görevli mahkemeleri kaldıran 6526 sayılı Kanunun 1. Maddesinin dördüncü fıkrasının Anayasaya aykırı olduğu yönündeki iddiaların konu bakımından yetkisizlik nedeniyle kabul edilemez olduğuna oybirliğiyle;
Karar vermiş, Anayasal hakların ihlal edilmediği sonucuna varmıştır.
Bu kararla iç hukuk yolları tüketilmiş oldu. Seki’nin avukatı şimdi davayı Strasbourg’daki Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) taşıyacak.
Deniz Seki’nin avukatı Naim Karakaya, kararla ilgili bir açıklama yayınladı. Açıklamada şöyle denildi:
“Anılan karar için hukuki başvuru yollarımız da müvekkilimizin suçsuzluğuna inancımız da sonuna kadar devam etmektedir. Deniz Seki, işlemediği bir suçtan özgürlüğü kısıtlanmış bir kişi olarak bu yanlışlığa bir son verileceği ümidiyle hayata tutunmaya çalışmakta; adaletin gecikmesi adaletsizlik olsa da aklanacağına dair tam bir inançla yaşamaktadır. Özel Görevli Mahkemeler, insan hakları ihlalleriyle sistem içerisinde öyle ağır kirlenmeye neden olmuşlardır ki bir kısmı düzeltilmeye çalışılmış ise de daha ağır ihlallerin arıtılması mümkün olamamıştır. Bu mahkemelerin faaliyeti sona erdirilse bile bu yanlış yargılamaların geçmişte mağduru olan onbinlerce insanın bunun bedelini özgürlüğüyle ödemeye devam ettiğine tanık olmak son derece üzücüdür.Bir gün müvekkilin yargılamasının özel koşullarda yapıldığı, dürüst yargılanma hakkının ihlali tespit edilirse bunun kazananı Deniz Seki değil, adil yargılama hakkına yapılmış tecavüz telafi edilmeye çalışılan adalet sistemi olacaktır. Unutulmamalıdır ki asılan, hırsız değil yakalanandır.”
Avukat Naim Karaya, Deniz Seki’nin de kararla ilgili açıklamasını basınla paylaştı. Seki’nin görüşleri şu şekilde:
“Masum insanlardan en ağır suçların mahkumu sonucuna ulaşan hukuk düzeninin benim suçsuzluğumu tesis edememesine maalesef şaşırmadım. İnsanlar bilmeli ki sanıklar dışarıda mağdurlar içeride. Ben ne yapmadığımı en iyi bilenim, er ya da geç bunun ortaya çıkacağına da inanıyorum.
Ben hayatımda insanlar için sadece beste yaptım ve şarkı söyledim; bugün hapsedilen şarkılarımdır; masum insanların hukuk düzenine duyduğu güvendir. Benim yargı sürecimdeki savcı hakimlerin bugün nerede olduklarına bakılırsa hangi düşüncelerle bu süreci yönettikleri de anlaşılacaktır. Ben suçsuzluğumu bilerek sevenlerime şunu haykırıyorum, Dünya dönüyor!”
Kaynak: Radikal