1995 yılında Sezen Aksu’nun “Hovarda”sıyla en büyük çıkışını gerçekleştiren Emel Müftüoğlu, yaklaşık 8 yıldır albüm yapmıyor.
Aynı zamanda Sezen Aksu’nun en yakın arkadaşlarından biri olan Müftüoğlu’na merak edilen soruları ve Sezen Aksu’yu sorduk…
Röportaj: Murat Renay
Fotoğraflar: Zeynel Abidin
Artık sizi sadece tv dizilerinde görüyoruz? Şarkıcılığa devam etmeyi düşünmüyor musunuz? Müzikle ilgili projeleriniz var mı? Sizi özledik.
Dizilerde oynamaya bayılıyorum ama konservatuarda da tiyatro bölümünde çok gözüm vardı. Tek şikayetim bütün yapımcıların beni daha komedi işlere uygun görmeleri. Oysa ki bi dramada daha başarılı olacağımı ben biliyorum. Sezen Aksu prodüktorlüğünde bir “best of” projesi bitmek üzere. Sanırım yeni sezona ancak yetişecek.
Solo olarak 1990’da Karlar Düşer ile ilk çıkışınızı yaptınız ancak asıl çıkışınız 1992’de bir Şehrazat şarkısının adını verdiği “Faka Bastın” albümüyle oldu. Sonrasında Türkiye’yi şaşırtan bir video “Korkuyorum”un olduğu Emel’ce albümü geldi. “Korkuyorum” klibinin LGBT’lerin görünür olması tarihçesinde iki kadının yakınlaşmasını anlattığı için bambaşka bir yeri var. Bundan tam 23 sene önce böyle bir klip çekmeyi gerçekleştirdiniz. Keza “Deli Et Beni” klibinde de seksüel göndermeler vardı.
Yaklaşık 23 yıl önce bence de büyük bir cesaretti o klibi çekmek ama insanlar gençken daha cesur oluyorlar zaten.“Korkuyorum” klibinin aslında hikayesini daha önce de anlatmıştım. Tamamen tesadüf gelişti. Klipte baş rolde oynayacak oyuncuyu beğenmeyince benimle çekime gelen arkadaşım İlknur Bozkurt’a “Sen oynar mısın?” dedim oda “Tamam” dedi ve öyle oldu. Bana her röportajımda sorup beni yargılamaya çalıştılar. O dönem yaşım çok küçük olmasına rağmen cevaplarımı takdir ettim vallahi. Ben o cevabı vermesem bugün bile böyle sürer giderdi. O zamanki cevabım çok kısa ve netti: Lezbiyen değilim ama olsaydım bunu asla kimseden gizlemezdim çünkü kimseye verilecek bir hesabim yok, Allah’tan başka.
“HOVARDA” ŞARKISI SEZEN’LE BİR ŞAKALAŞMANIN SONUCUNDA ORTAYA ÇIKTI…”
O zamanlar, ekibinizle bu video klipleri şu an aynı mizansenlerle çekmek mümkün mü?
Eskiden çektiğim klipleri bugün çekme imkanı yok. Bence nedeni ise gayet açık.İnsanlar birbirinin hayatına fazla müdahil olmaya başladılar. Eleştirmiş olmak için eleştirmeyi çok fazla sever olduk.
Sezen Aksu’yla çalışmaya başlamanız 1995 yılında “Hovarda” ile oldu. Çok sevilen bu şarkı klibiyle MTV Avrupa Grand Prix’te çok ilgi gördünüz. Sonrasında “Ruhun Duymaz” albümünde ve sonraki albümlerde de beraber yenilikçi çalışmalara imza attınız. 3 boyutlu “Ruhun Duymaz” klibi de bu yeniliklerden biriydi. Sizi 90’lı yıllarda Türkçe Pop müziğinde yenilik ve cesaretin öncüsü şarkıcılardan biri olarak gördük. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Sezen Aksu’yla ilk çalışmamın “en çok satan single” olması ve MTV ödülünü almam, her şey çok büyük bir şanstı benim için. Bu şansımı da bir gece Şamdan restoranda karşılaşmamıza borçluyum. Bütün gece oyle taciz ettim ki onu. Onunla şakalaşarak, “yahu Sezen Aksu bu şarkıları gerçekten senin yaptığına beni inandır” diye başlayan bir geyikle çıktı ortaya “Hovarda” şarkısı. Her beş dakikada bir “hadi gözümün önünde yap da inanayım” diye ona takılıyordum resmen. Aradan beş dakika gecmeden, “Eeee ne oldu olmuyor değil mi?” diye baskı yaparken birden “Gel yaptım” dedi. Ortam inanılmaz gürültülü olduğundan kadınlar tuvaletine aşağıya indik. Orada başladı yaptığı şarkıyı söylemeye. Beş-altı hanım daha vardı orada. Şarkı bitti, alkış kıyamet koptu derken öyle başladı yolculuğumuz. Daha sonrasında da iki albümünün ve yeni çıkacak olanla üç albümümün prodüktörlüğünü yaptı. Kimse pek bilmez ama sadece iki albüm dolusu şarkım var. Nerdeyse tamamına yakında Sezen Aksu şarkıları söyledim hep sonrasında.
Sezen Aksu Türkçe Pop müzik için sizce nasıl bir isimdir ve profesyonel hayatınız dışında özel hayatınızda sizin için ne ifade eder?
Sezen Aksu benim için sadece muhteşem bir ozan ve muhteşem bir yorumcu değildir. O yer yüzüne gönderilirken bir sürü misyon yüklenerek gönderilmiş insanlardan. Onu anlatmaya kitaplar yetmez. Bu satırları okurken bile yüzünün nasıl kızardığını görebiliyorum. Hiç sevmez bunları, övgü olarak kabul eder. Ben de kolay kolay bunları söylemem ona ama artık birilerinin de bir şeyler söylemesi gerekir. Kocaman herkesi sığdıracak yüreğini mi anlatayım, iyiliğinin sınırsızlığını mi bilemiyorum? Bildiğim tek şey onu kimselerle kıyaslamamak lazım.
GZONE DERGİ TEMMUZ 2015 SAYISINDA, AŞAĞIDAKİ BUTONLAR EŞLİĞİNDE ÜCRETSİZ İNDİREBİLİRSİNİZ:
Temmuz #Sezenizm sayımızı aşağıdaki bağlantılardan okuyabilirsiniz.