2017’nin en kayda değer albümlerinden biri olan “Bir Kahramanlık Hikayesi”nin yaratıcısı Onurr, gerçek adıyla Onur Özdemir, Türkçe Rock Müzik dinleyenlerin gönlünde yer eden “Sakin” grubunun solisti idi.
Son yıllarda Türkçe Pop Müziği’nde listelerin üst sıralarında olan önemli şarkılara arkadaşı Alper Narman’la imza atan Onurr, bu ay GZone 5G Disco partisinin özel konuğu olmasının hemen ertesinde GZone’un röportaj konuğu oldu.
Röportaj: Mert Bell
Sakin grubuyla yaptığın ve neredeyse kültleşen albümün “Hayat”ın üstünden 10 sene geçti. Keskin bir müzikal viraj aldın ve ismine bir “r” harfi eklendi. Uzaktan baktığında tüm bu süreç senin için nasıl geçmiş gibi hissediyorsun?
Aslında her zaman yaptığım gibi canım ne istiyorsa onu yaptım. “Sakin”in öncesinde de müzikle haşır neşirdim, sonrasında da kendime yeni serüvenler aradım, o yüzden kendimi bulma sürecinde geçirdiğim güzel zamanlar olarak bakıyorum herşeye.
Bu fazladan “r”yi ekleme fikri nerden çıktı? Eminim bir hikayesi falan vardır…
Benim soyadım Özdemir, çok karşılaştığım bir soy isim o yüzden kullanmak istemedim. Tek başına “Onur” demek de benim için fazla cüretkar olduğu için, ismimin sonuna “r” harfi eklemeyi uygun gördüm. Zaten r’leri bastırmayı da sevdiğim için hoş geldi bana bu fikir.
Artık pop müzik yapmak istediğinden ne zaman emin oldun?
“Sakin”in son zamanlarında pop şarkıları denilebilecek şarkılar yazıyordum zaten. Daha sonra Alper’le tanışınca, daha da ciddiye alıp bu şahane dünyayla daha fazla vakit geçirmeye başladım. Sonrası da geldi…
Beraber çalıştığın Alper Narman ile yollarınız nasıl kesişti? İsminizi beraber gördüğümüz şarkılar nasıl ortaya çıkıyor? Bir araya gelerek mi yazıyorsunuz?
Mercan Şenel bizi tanıştırdı. Tanıştığımız gibi de bişeyler karalamaya başladık. Bazen birlikte oturup sıfırdan birşey yazıyoruz, bazen de birimizin başladığı bir proje üstüne odaklanıp, onu bitiriyoruz.
Ayşe Hatun Önal’dan Berkay’a kadar birçok farklı yorumcu sizin şarkılarınızı söyledi. Bu şarkıları o kişilere özel mi yazıyorsunuz yoksa herkes sizin hazineden payına düşeni mi alıyor?
Kişiye özel yazdığımız durumlar da olmuştur, mesela “Aşk Kışlıkları Giy” şarkısını İrem Derici için, “Şampiyon” şarkısını da, Hadise için yazmıştık. Ama genelde kendi kendimize yazdığımız şarkılarımızı sunar, dinletiriz şarkıcılara.
Sezen Aksu’nun son albümünde onunla beraber çalıştın (“Günaydın Memur Bey”) ve o da iki şarkıda senin albümüne dahil oldu (“Derviş” ve “Ağlayamam”). Bize biraz “Sezen Aksu” deneyiminden bahseder misin?
Sezen Aksu ile kendi albümümdeki “Hu” isimli şarkıyı dinletmek için gittiğimizde tanıştık. Sanırım 2013 falandı ve sonrasında da aralıklarla buluştuk, biz tabi hep şarkılarımızı dinletiyoruz. Bu çalışmalarda bize çok katkısı olmuştur, hem şarkılarımıza, hem de hala öğrenmeye çalıştığımız yazarlığımıza.
Gelelim senin albümüne. Açıkçası “Aşıklar Ölmez” ve “Ruj”un yarattığı ilk izlenimden farklı bir albümle karşılaştım ben ve neticeden çok memnun oldum. Albümü yaratırken kafanda herhangi bir tür, fikir ya da temaya odaklanmak var mıydı? Neler oldu da albümün ismi “Bir Kahramanlık Hikayesi” oldu?
Genel olarak siyahi müzik vardı kafamızda. Albümün soundunu kurgularken soul, rnb, trap, hiphop bizi en çok etkileyen atmosferlerdi. Up tempo şarkılarda da hep bir tropikal hissimiz vardı. Bunu yaratmaya çalıştık, sanırım bu yüzden farklı bir albüm oldu. “Bir Kahramanlık Hikayesi” ismi ise albüm sürecinde yaşadığım aşk serüveniyle alakalı.
Aranjörün Batu Çaldıran ile yaptığınız aranjelerin hemen hepsinde bir karışım duygusu hissediliyor. Alaturka ezgileri r&b – soul, dubstep/electronica, disko ve hatta bossanova gibi farklı ve tamamen batıya dönük tarzlarla birleştirip ortaya tamamen özgün bir iş çıkarmışsınız. Biraz stüdyo aşamasını anlatır mısın?
Batu şahane bir iş çıkardı ve şarkılarla ilgili hayallerimi, fikirlerimi dinleyip, üstüne Batu da kendi yeteneğini kattığında ortaya böyle ilginç tarzların harmanı bir albüm çıktı. Cidden bu tarzların hepsini bile bile harmanladık ve sonuçtan da memnunum.
Peki bu 8 şarkıda nasıl karar kıldın?
Açıkçası elimde olan şarkılar bunlardı ve bazı şarkılar sunduğumuz başka şarkıcıların ilgilenmediği, kimsenin okumadığı şarkılardı. Bazı şarkıları da 2-3 yıl öncesinde kendime ayırmıştım. Belki 10 şarkı olsun isterdim ama daha fazla bekleyecek sabrım yoktu.
Başka şarkıcılara da şarkı verdiğin için soruyorum, “bunlar benim, bunlar onların” ayırımını nasıl yapıyorsun?
Kendim için ayırdığım şarkıların çoğunu zaten 2-3 yıl önce bu projeye başlarken ayırmıştım. O yüzden pek bir sıkıntı olmadı şu ana kadar.
İrem Derici’ye verdiğin (ve benim onun albümünde harcandığını düşündüğüm) şahane “Aşk, Kışlıkları Giy” de bu albüme girmiş. O şarkıya geri dönmen nasıl oldu?
Şarkının aranjesini hep tropikal duymak istiyordum. İrem’in albümündeki versiyon da güzel ama istediğim pop-house, tropik bir atmosferi duymadan rahat edemeyecektim. O yüzden çok da bekletmeden kendi albümüme aldım.
İkinci videoyu hangi şarkıya çekmeyi düşünüyorsun? Bu albümle ilgili diğer gelecek planlar arasında neler var?
“Ağlayamam” ikinci videomuz olacak. Sonrasında da 2-3 video klip daha çekmek istiyoruz.
Sen kimleri dinliyorsun, okuyorsun? Hem şarkı yazarlığında hem de şarkıcılıkta en çok kimlerden ilham aldın?
Son yıllarda Major Lazor, Skrillex, Dillon Francis, DJ Snake, bir yandan da Arrow Benjamin, Michael Kiwanuka, The Roots, Benjamin Clementine gibi siyahi müzisyenlere bayılıyorum. Türkiye’den de çok sevdiğim isimler var. İlham aldığım en bariz isim tabi ki Sezen Aksu ve Aysel Gürel’dir herhalde.
Türkçe popun gidişatını nasıl görüyorsun? Beraber de çalıştığın Edis, İrem Derici, Simge gibi isimlerin yarattığı poptaki bu yeni dalganın gidişatı değiştireceğine inanıyor musun?
Ben pop müziğin gidişatından mutluyum. Güzel şeyler de oluyor, kötü şeyler de, her alanda olduğu gibi. Biz bazen biraz daha ligin dışında işler yapmaya çalışıyoruz ama genel olarak baktığımda bence müzik sektörümüz güzel bir yolda.
Türkiye’deki LGBTİ hareketinin önemli sloganlarından biri olan “Nerdesin Aşkım”ı şarkılaştırırken neler hissettin? Ve buradan yola çıkarak Türkiye’deki LGBTİ hareketini nasıl görüyorsun? Özellikle son 5-10 yıl içerisinde?
Aslında “Nerdesin Aşkım,” şarkısı olacak güzellikte bir slogandı. Biz de kayıtsız kalamadık. Çok da güzel bir şarkı çıktı ortaya söz-melodi olarak, o yüzden çok mutluyum bugün geriye dönüp bakınca. LGBTİ hareketi hakkında pridelar ve yapılamayan pridelar dışında pek bir şey bilmiyorum açıkçası. Ama LGBTİ bireylerin, örgütlerin bugün daha görünür olması hepimiz adına sevindirici.
Bir yorum
Pingback: GZONE DERGİ EKİM 2017 SAYISI ÇIKTI | GZone Magazine