Pazartesi , 12 Mayıs 2025

ECE SEÇKİN: BEN HERKESİN İKONUYUM!

GZone Ağustos ayı sayısını genç LGBT bireylerine adıyor ve “Gencim ve Özgürüm” diyor.  7’den 70’e herkesin sevdiği genç pop star ECE SEÇKİN’in kapağında yer aldığı Ağustos 2015 sayımız çıktı!

GZONE’un kapağında, özel fotoğrafları ve açıklamalarıyla, video izlenme sayılarıyla Türkiye’nin en genç rekortmeni, peri masallarından fırlamış bir karakter ECE SEÇKİN, GZONE’a özel açıklamalar yaptı. İşte o röportajdan satır başları:

Röportaj: Onur Özışık & Murat Renay 
Fotoğraflar: Seda Yeşilyurt

Bir anda hayatımıza girdin ve çok popüler oldun. Türkiye’de böyle genç birinin popüler olması çok zor bir şeyken sen bunu başarabildin. Bunu neye bağlıyorsun ve bu süreç nasıl gelişti ?

Benim rüyamın gerçekleşmesi gibi bir şey bu aslında. Kendimi bildim bileli hep bunu istiyordum ve bunun gerçekleşeceğini de bir taraftan biliyordum. Türkiye’de bu başarıyı küçük yaşta yakalamak gerçekten çok zor bir şey, ama çok çalışkan bir kızım ve böyle bu işe ilk kalkıştığım günden beri kendimden çok emindim.

Çok çalıştım, gözümü kulağımı dört açtım ve hep yeni bir şeyler öğrenmeye, uygulamaya çalıştım. İyi şarkılar ve iyi sahne performansları ile karşılaştım ama her şeyden önemlisi, iyi bir yorumcu olmaya çalıştım. Başta ekibim, prodüktörüm Ozan DOĞULU, menajerim Ufuk ERGİN, basın danışmanım Gizem ESENDEMİR… İlk günden beri biz hep bir arada çalıştık ve  aslında kompakt bir aile halini aldık. Her şeye en başından karar verip, tasarlayıp, yaratacağımız genç kızı oluşturduk, en önemlisi yaşına uygun olması ve yaşının dışına çıkmayan bir imajdı. Müzikal olarak aynı zamanda çok genç ve Türkiye standartlarında Avrupai sayabileceğimiz bir müzik janrı yarattık. Her şey bir plan ve program çerçevesinde yürütüldü ve bu çalışma bana ivme kazandırdı.

TÜRKİYE’DE DE MÜZİKAL OLARAK ÇOK BAŞARILI İŞLER ÇIKIYOR, MÜZİK GİT GİDE GELİŞİYOR

Aslında biz sizi Türkiye’de “Teen Pop”un en büyük örneği olarak görüyoruz. Peki siz kendinizi nasıl görüyorsunuz?

Aynı sizin dediğiniz gibi ‘Hoşuna mı Gidiyor?’’ ve ‘’Aman Aman’ın gördüğü ilgiden sonra Teen Pop’un en popüler, en çok dinlenen ismi olduğumu söyleyebilirim.

Peki Teen Pop Türkiye’ de ne durumda sizce ?

Dünya sound’u değişiyor, biz de değişiyoruz. Bana soracak olursanız müzikal olarak dünyanın gerisinde değiliz. Türkiye’de de müzikal olarak çok başarılı işler çıkıyor, müzik git gide gelişiyor, Dünya pazarındaki tarzlar bizde de temsil edilmeye başlanıyor. Teen Pop dediğimiz müziği dünyada sadece Teen’ler dinlemiyor, bizde de durum farksız aslında. Benim şarkımı Türkiye’de 35 yaşında bir insan da dinliyor, 7 yaşındaki bir çocuk da. Ortada geniş bir kitle var.

Şimdi ilk şarkına ve klibine baktığımızda efsane bir cast ile çıkan ve daha gotik diyebileceğimiz bir kız vardı. Sonra biraz daha sosyal medya ile içli dışlı olan ve klibinde Instagram’ı kullanabilen, daha yaşıtlarına yönelen bir kız oldun ve şimdi saçı pembe dünyalı bir kız geldi karşımıza. Bir sonraki adımın ne olacak ?

Bir sonraki adım belki de daha iddialı bir şey ama radikal bir değişiklik olacağını zannetmiyorum. Zaten dediğiniz gibi ilk çıkışımda ‘Bu ne yaa ‘ klibimdeki o gotik halim, o esmer görüntümden fazlasıyla uzaklaştım. Birde şunu fark ettim, ‘Hoşuna mı gidiyor ? ‘ ve ‘Aman Aman’ klibinde gördüğünüz Ece, aslında şuanda karşınızda oturan gerçek Ece. ‘Bu ne yaa ‘ klibindeki Ece değil.

Benim için ‘Bu ne yaa ‘ klibi kariyerim boyunca çekebileceğim en başarılı klip olabilir. Ama samimiyetin daha fazla işe yaradığını ve daha önemli olduğunu düşünüyorum. Kendimi de kendim gibi görmek istiyorum ve kendim gibi olmaya devam edeceğim. Zamanla ben de büyüyeceğim ve ben de yaşlanacağım. 23 yaşındayım ve bunun tadını çıkarıyorum. Yaşımın ve buna bağlı getirdiği enerjinin dışına çıkmadan, ufak tefek imaj değişiklikleriyle ilerleyeceğim.

INSTAGRAM’DA BİR TANE FOTOĞRAF PAYLAŞIRKEN BİLE MİLYONLARCA KEZ DÜŞÜNMEK ZORUNDA KALIYORUM.

Türkiye’nin dünya soundunun çok gerisinde olmadığını söyledin. Peki sanatçı duruşu açısından dünya ile ne ölçüde kıyaslayabilirsin ?

Biz biraz daha korkağız. Duygularımızı, inançlarımızı, inandığımız bir şeye olan tutkumuzu belli etmeye çekiniyoruz. Mesela bana en çok yöneltilen soru, ‘’Kendini beş yıl sonra nerede görüyorsun?’’ dur, ben kendimi beş yıl sonra Türkiye’nin ‘trend setter’ larındandan biri, belki de bir ikon olarak görüyorum. Aslında saçımın pembe olmasından sonra bu bakış açısıyla da karşılaşıyorum.

Sorularına verdiğim cevap muhabirlerin garibine gidiyor, nasıl bu kadar iddialı bir cevap verebiliyorsun diye eleştirenler bile oldu. Sanıyorum ki toplumca bir baskı altındayız. Kendi adıma şunu söyleyebilirim; ben asla ne istediğimi, hedeflerimi ve ne düşündüğümü söylemekten

Peki sosyal medya paylaşımlarında da o kadar cesur musun?

Instagram’da bir tane fotoğraf paylaşırken bile milyonlarca kez düşünmek zorunda kalıyorum. Hayatımda hiç bir şey eskisi gibi değil, artık bir sürü takipçim var, çocuklar ya da gençlerden tutun da, ev hanımlarına kadar geniş bir takipçi kitleye sahip oldum, artık bu insanlar için örnek teşkil ettiğimin farkında ve hassasiyetindeyim.

Bu sorumluluğunun bir sanatçı olarak alınması gerektiğini düşünüyor musun ?

Bir yere kadar gerektiğini düşünüyorum ama sanatçının da bu sorumluluğun altında ezilmemesi gerekiyor.

Youtube tıklanmaları konusunda büyük bir tartışmaya konu olmuştun. Bunun hakkında yorum yapmak ister misin?

Birçok kişi bu konuda bir şeyler söylüyor, benim cevabım ise her zaman aynı. Sayılar benim için sadece dijital verilerden ibaret. Asıl önemli olan konu şarkınızın sokaktaki etkisi, gönül rahatlılığıyla söyleyebilirim ki, Türkiye’de benim şarkımı bilmeyen kimse yok. Yediden yetmişe herkese ulaşabilmek bence büyük bir başarıdır ve bunun sebebinin sadece şarkının gerçekten çok sevilmesi, kolay ezberlenmesi ve özellikle genç kitlenin yani 7-24 yaş arası kitlenin şarkıyı çok benimsemesinden kaynaklandığını düşünüyorum.

Artık insanlar gidip CD almıyor, televizyonda sevdikleri şarkıların çıkmasını beklemiyorlar. Bunun yerine Youtube’ dan açıp dinliyorlar. Bütün çocukların ellerinde birer tablet var. Çocukların benim şarkımı söylerken çekilmiş videolarını, küçük kız çocuklarının müsamerelerde benim elbiseme benzer bir elbise giyip benim hareketlerimi taklit ettiklerini görüyorum. Bunları ezberlemek için bile bir şarkıyı ya da videoyu defalarca dinlemek ve izlemek gerekiyor.

Türkiye’ de ve dünya da kendine örnek aldığın isimler kimler?

Türkiye’ de kendime örnek aldığım tek isim Ajda PEKKAN. Dünyadan da yaş olarak henüz çok erken olsa da, zamanı geldiğinde kendime örnek alacağım isim Jennifer LOPEZ olacaktır. Kendisinin çekici ve büyüleyici bir havası var. Sahnedeki ışıltılı halinin yanında, sokakta bambaşka bir havaya bürünebiliyor, içinde bir sürü kadını barındırıyor. Benim de içimde bir sürü kız var, umarım onun yaşına geldiğimde ben de onun kadar başarılı bir duruşa sahip olmayı başarabilirim.

Hayranlarına karşı sorumluluktan bahsetmek gerekirse mesela aranızdaki iletişim nasıl?

Çok güçlü! Sosyal medya hayranlarınızla iletişim konusunu bütün sanatçılar için çok kolaylaştırdı. Benim bir hayranımın eskisi gibi beni sadece bir radyoda duyması ya da televizyonda görmesinin dışında günlük hayatımı da benimle birlikte takip edebilmesi inanılmaz bir şey. Sosyal medya sanatçıları ve ünlüleri daha dokunabilir hale getirdi.

Her zaman fırsatım olmuyor, sizin vesilenizle onlara teşekkür etmek istiyorum. Tek kelimeyle inanılmazlar, her adımımı takip ediyorlar ve bu çok hoşuma gidiyor. Her zaman yetişemesem de onlarla bilhassa Twitter üzerinden birebir iletişim kurmaya çalışıyorum. Listelerde ne durumda olduğumuzu, listeler yenilendiği zaman hemen onlar bana mesaj atıp haber veriyorlar. Çok iç içeyiz ve çok da mutluyum bu durumdan.

Yadsınamayacak kadar çok bir LGBT hayran kitlen de var, bizim için şaşırdığımız noktalardan biriydi. LGBT hayranlarınla iletişimin nasıl?

Herkesle çok yakınım. LGBT insanları herhangi bir bireyden ayırmıyorum. Bence LGBT bireyler de bu samimiyeti bende buluyorlar ki beni kendilerine yakın görüyorlar. Yaşımın genç olması ve onların cinsel yönelimlerini keşfetme döneminde olmaları, genç LGBT’lerin kendilerini bana yakın hissetmesine sebep olabilir. Ben de özel hayatımda kendimi bulma dönemimdeyim, bunu gizlemiyor ve saklamıyorum. LGBT bireyleri  ileiletişimim herkes ile nasılsa onlarla da aynı şekilde ayırt etmeksizin devam ediyor.

Onur Yürüyüşü’ne destek veren ünlülerden biriydin, bu desteğinden sonra herhangi bir tepki aldın mı ?

İnstagram’da o fotoğrafı paylaşırken bir an bile acaba diye düşünmedim. Evet bir kitleden tepki aldım ama bunun yanı sıra bambaşka bir kitlenin de beni sahiplendiğini gördüm, hissettim. Fotoğrafın altına gelen yorumlardan dolayı o fotoğrafı silmedim, yazılan yorumlara ve yapılan tartışmaların hiç birine dokunmadım. Beni takip etmeyen, desteklemeyen birçok insandan destek mesajları aldım, LGBT’ye desteğimi görüp takdir edenler çok oldu.

Ben savaşçı bir kızım, gerek özel hayatımda, gerek mesleğimde zorluklara karşı duruş sergilemekten çekinmem. Kendi hayatımda bile psikolojik olarak savaş verdiğim zamanlar çok oldu. Arkasında olduğum bir konuda düşüncemi dik bir duruşla sergilemekten de çekinmem. LGBT konusunda da öyle yaptım ve çok da iyi yaptığımı düşünüyorum.

Kendini bir gey ikonu olarak görüyor ve konumlandırıyor musun?

Sadece LGBT değil, kendimi herkes için bir ikon olarak konumlandırıyorum. Konumlandırmalarım arasında hiç bir kategorilendirmeye gitmemeyi tercih ediyorum, ileride de ne bir genç ikonu ne de bir yaşlı ikonu olarak sınıflandırmak istemiyorum. Ben herkesin ikonuyum!

ÇOCUĞUM EŞCİNSEL OLURSA YADIRGAMAM VEYA REDDETMEM AMA BANA AÇIK OLMASINI İSTERİM!

Dünyada bir çok yaşıtın olan sanatçılar dernekler kuruyorlar. Bunların en büyük örneği de Happy Hippie ile Miley CYRUS. Sence Türkiye’deki LGBT hakları ne durumda, ne düşünyorsun?

Olması gerektiği düzeyde değil. Geçtiğimiz ay Onur Yürüyüşü’nde yaşananlar da bunu gösteriyor. LGBT’nin haklara ihtiyacı var, herhangi bir vatandaşın ihtiyaç duyduğu haklara ihtiyaçları var. LGBT’nin herhangi bir vatandaştan ayırt edilmemesi gerekiyor, bunun için çıkması gereken yasaların ve tanınması gereken imtiyazların acilen yerne getirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu konuda batının çok gerisindeyiz, umuyorum kısa zamanda her insan haklarına uygun bir hale dönüşür.

İleride bir çocuğunuz olsa ve size eşcinsel olduğunu açıklarsa tepkiniz ne olurdu ?

Bana açık olmazsa çok üzülürdüm. Yani ben böyle bir karar verdim eşcinselim gibisinden bir tercih değil bu. O nedenle olmayacak bir tepki vermem ya da çok şaşırmam. Yadırgamam veya reddetmem ama bana açık olmasını isterim.

Şu anda Türkiye’deki haklara bakıldığında eşcinsel çocuğunuzun mutlu olabilmesi için neler yapabileceğinizi düşünüyorsunuz ?

Mutlu olabilmesi için şimdiden yapabileceğim yatırımları yapıyorum. Sizlerin sesinizi duyurabilmek için elimden geleni yapıyorum. Dediğim gibi benimde çocuğum eşcinsel olabilir ama yadırganacak veya reddedilecek bir noktası olduğunu düşünmüyorum. Bu şekilde sizlerin sesi, eli, ayağı, kulağı olacağız ve bir şekilde bunu insanlara öğreterek, normalleştirerek şu anki şartlardan daha iyi şartlara ulaşması için yardımcı olacağız. Ben de kendimce elimden geldiği kadar bir şeyler yapmaya çalışıyorum.

Ağustos 2015 #GencimveÖzgürüm sayımızı aşağıdaki bağlantılardan okuyabilirsiniz.

gzone indir ikon

google

apstore

Buna da bakın

TUĞBA BADAL YAZDI: BİZ SİZİN DERDİNİZİ DE, DEVRİNİZİ DE MÜZİKLE SİLKELEYECEĞİZ!

Halk arasında bir laf vardır, derdini diye başlar. Bildiniz! Bize dert oldunuz ama biz sizin …