Şu günlerde yayınlanan ve arkadaşlarının onun için/yerine kamera karşısına geçtiği “Hayat İki Bilet” videosundan çok daha önce, 1997 yılında, en tatlı ve işveli haliyle bir Sezen Aksu bestesi olan “Ahmet”i söyleyerek girdi Deniz Seki hayatımıza.
Bundan öncesi de vardı elbette, yalnızca şarkı söyleyen güzel bir yüz olduğu için kadrosunda Sezen Aksu, Altan Çetin, Yıldız Tilbe, Aykut Gürel ve Murat Yeter olan bir ilk albümün sahibi olmamıştı Seki. Çoğu dinleyici öyle olduğunu düşünmez belki ama pop müziğin en sağlam “kendi kendini var etme (ve maalesef bazen yok etme)” öykülerinden birini yazmıştır şarkıcı. Profesyonel müzik eğitimi almamış olmasına rağmen işin başından Melih Kibar ile turnayı gözünden vurmuş; Kenan Doğulu’dan Yaşar’a kadar bir sürü şarkıcıya vokalistlik yapmış ve nihayetinde 90ların ikinci yarısındaki pop patlamasından nasibini alarak ilk albümü “Hiç Kimse Değilim”i yayınlaması kaçınılmaz hale gelmişti.
“Hiç Kimse Değilim”, harika bir ‘ilk albüm’ ismine sahip olmakla beraber pop standartlarında hedefi tutturan da bir albümdü. Murat Yeter düzenlemelerde sağlam işler çıkarırken yukarıda isimlerini saydığım bestecilerin akılda kalıcı şarkıları (“Ahmet”, “Yeter ki Sev”, “Ey Kalbim”), Seki’ye Altın Güvercin birinciliği getiren “Beni Bırakıp Gidersen” ve yıllar içerisinde gücüne güç katarak klasikleşen “Kop Gel Günahlarından” ile kariyerinin ilk sınavını başarıyla vermiş oluyordu Deniz Seki.
Her başarılı olan ve ses getiren ilk albümün ardından gelen ikincisinin, kariyer belirleyici olduğu söylenir. Seki bunun ne kadar farkındaydı bilemiyorum ama “Hiç Kimse Değilim”den farklı bir yöntemle, ağırlıklı olarak kendi bestelerinden oluşan bir ikinci albümle bize dönmesi bir riskti. Elbette ki bugün albüme yeniden baktığımda bunun hesaplı bir risk olduğunu görebiliyorum. Zira “Anlattım” bestelerini ilk kez dinleyici ile buluşturacak olan Seki’nin özenle seçtiği, pop tarihinden ve yorumcularından çok iyi beslenmiş, dinlediklerini hazmetmiş ve kendine anlatacak hikayeler çıkarmış bir genç kadının yazdığı şarkılardan oluşuyordu.
2000ler pop-dans stilinin ilk örneklerinden “Zor mu?” ile açılan albüm, kariyerinin en sevilen şarkılarından “Sana Sığınıyorum”, 70ler Ajda’sını selamlayan “Değerini Bilemedin”, orijinal yorumcusunu kıskandıracak kadar iyi söylediği “Dile Kolay”, kariyeri boyunca yazacağı aşk şarkıların birincisi ismiyle müsemma “Aşk” ve kıpır kıpır “Aşkıma Ait” ile Seki’yi şarkıcı/söz yazarı/besteci kategorisine hakkıyla taşıyor ve bir sonraki adımının ne olacağı konusunda bizi heyecanlandırıyordu.
Üçüncü albümü için hedef şaşırtmayan Deniz Seki, bu kez tamamı kendi bestelerinden oluşan ve “Anlattım”a kardeş sayılabilecek bir iş olan “Şeffaf” ile karşımıza çıkıyordu. “Şeffaf”, tamamı Seki’nin yazdığı Akdenizli şarkılardan oluşurken yalnızca 2 şarkı (disko hiti “Unutursun” ve herkesi “kimin aklına gelirim sence, okudun beni gecelerce” diye diye üzen “Yakamoz”) klipleniyordu. Ancak albümdeki şarkılardan yatıştırıcı etkili “Sakinim”, kişisel favorim “Acele” ve nostaljik “Gidelim Buralardan” da keşfedilecek ve radyolar tarafından çok çalınacaktı.
İki albüm dolusu kendi bestelerini seslendiren Deniz Seki, 2003 yılına geldiğimizde bir mola vermek istemiş olacak ki, daha önceden idmanlı olduğu bir alana, 70ler Türkçe Popuna yüzünü dönüyor ve bir cover ve saygı duruşu albümü olan “Aşkların En Güzeli”ni yayınlıyordu.
Önceki albümlerinde de gayet özenli görseller hazırlayan Seki, bu kez 70ler imajıyla, fotoğraflarda ve videolarda nefis görünüyordu. Murat Yeter tarafından modernleştirilen şarkılarda (ama bilhassa ilk video klip şarkısı “Yarım Kalan Aşk”, “Kalbimi Kim Çalıyor”, “Rüzgar Gibi Geçtin” ve “Anlamadım Gitti”de) Seki’nin romantik sesi kusursuzdu. Eğlenceli “Böyle Gelmiş Böyle Gider” ve “Aşk Dediğin Laftır”ın da gücünü arkasına alan albüm o dönemde gayet iyi bir satış grafiği yakaladı ve Deniz Seki’yi pop liginde bir üst lige çıkarmayı başardı.
Kariyerinin tepeden tırnağa en özenli albümü “Aşk Denizi” ise 2005 yılında yayınlandı ve Seki bu albümün hayrını tam 2 yıl boyunca gördü -ki günümüz pop piyasasını düşündüğünüzde bu imkansıza yakın bir durum artık.
Nihat Odabaşı tarafından çekilen süper seksi bir kapak fotoğrafı ile bize göz kırpan Deniz Seki’ye aranjörler Murat Yeter ve Sadun Ersönmez destek veriyordu ve her iki müzik adamı da baştan aşağı akustik olan albümün düzenlemelerinde harikalar yaratıyorlardı. Seki’nin beste açısından kozu çoktu. Kliplenen şarkılardan ikisi “Masal” ve “Doyamadım” pop müzik klasikleri haline gelirken, rakı masasından seslenen “Ağlamak Yok”, eğlenceli vals “Üzgünüm Aşkım”, 60lar hüznüyle dolu “Affedemem”, albümün en iyilerinden “Bu Şehre Sonbahar Geldi” ve caza meyilli “Tutma Kendini” kliple taçlandırıldı ve çok sevildiler. Albümü açılışındaki seksi “Pasiflora”, retro-disko “Bir Avuç Aşk”, arabeskten şahane bir şekilde nasibini alan Bırakma Beni” ve albümün en kişisel sözlerine sahip “Büyüyemedim” dahil olmak üzere, hiç boş şarkı içermeyen bir kariyer zirvesiydi bu albüm. Seki’nin şarkıcılığı en iyi formundaydı.
Ardından gelen 2008 tarihli albüm “Sahici” ise yorumculuk anlamında daha arabesk bir noktadan seslenen ama bu dozun ayarlanamadığı bir albümdü. Şarkıcının kariyeri boyunca albümleri ile ilgili dile getirdiği “içini dökme” durumunun isminden kapanıştaki şiire (“İçimi Döktüm”) kadar tesir ettiği albüm, şarkıcının özel hayatında olan bitenden fazlasıyla nasibini almıştı. Bugün artık unutmak istediği bir albüm müdür bilinmez ama “Sahici” Deniz Seki kariyerinin en güzel şarkılarından birini (“Sahici”), sesini alışmadığımız şekilde duymamızı sağlayan “Gurur” ve “İmkansızsa” ile etkileyici bir Sezen Aksu coverı olan “Yeter”i içeriyordu. Belli ki farklı bir duygu iklimine girmişti şarkıcı ve bu iklim “Aşk Denizi”nin ikliminden daha karanlık ve yoğundu, haliyle de şarkılara aşkın en koyu tonları sinmişti.
Talihsiz bir düet olarak gördüğüm “Adaletsiz Seçim”in ve yaşadığı adaletsiz dönemin ardından seçimlerinin ve getirdiklerinin anlatıldığı, suların bir parça çekildiği albüm “Sözyaşlarım” 3 yılın ardından piyasaya çıkarken, su metaforunu yazdığı sözlerde sıklıkla kullanan Seki bu kez kırılgan “Suya Hapsettim” ile itiraflarına başlıyor, “Herkes Kendi Yolunda” ile ayrılığın altını çiziyor ama “Aşk Müzikali” ile kendisiyle dalgasını da geçiyordu. “Uyan” ve albümün ikinci kez patlamasına neden olan bol acılı “Hayallerim Hayal Oldu” sayesinde şarkıcının ihtiyacı olan itici gücü sağlamıştı albüm.
Pek merakla beklenen son albümü “İz” geçen yıl çıktığında Deniz Seki uzun yıllardan beri en iyi görüntüsünde, çıkış şarkısı “İyisin Tabi” ise pırlanta gibi bir hit kıvamındaydı. Albüm belki “Aşk Denizi”nden bu yana dinlediğimiz en hazmı kolay, en hafif Deniz Seki albümüydü ve “zamanında olmuş olanlar olabilir” gibi şahane ve manidar bir cümleyle açılıyordu. İskender Paydaş ve Sadun Ersönmez’in başını çektiği aranjör ekibi “Hayat İki Bilet”in elektro-popundan Ferdi Özbeğen coverı “Bu Sevda Bu Şehre Sığmaz” ve “Yük”ün kalbe çöken yaylı düzenlemelerine kadar tertemiz işler çıkarmışlardı. Seki de aynı şekilde bu kez, yaşadığı acı aşk deneyimlerini hazmetmiş acı dozu düşük sözler (en bariz şekilde “Seni Seveni Sev” ve “Değnek”) yazmıştı.
Gel gör ki kader yine ağlarını ördü, adalet sistemi onu daha önce gönderdiği çukura yeniden sokmak istedi ve soktu. Bu durumun yalnızca beni ne kadar üzdüğünü ve rahatsız ettiğini düşünerek onda yarattığı etkiyi tahmin etmem imkansız elbette. Ancak şarkılarını özgürce söyleyeceği günlerin geleceğini biliyorum ve bu albümde yazdığı en güzel şarkı olan “Değerindesin”deki şu sözleri hatırlamasını ümit ediyorum: “Üzülme, üzülme çünkü değerindesin, şu anda hikayenin tam orta yerindesin.”
20 yıllık müzik kariyerine 8 albüm sığdıran Deniz Seki, harika bir şarkıcı olmasının yanı sıra bilhassa kadın pop vokallerinde pek alışık olmadığımız besteci kimliği ve neredeyse tüm kariyerini bu bestelerin başarısına borçlu olmasıyla da önemli bir yıldız. Bunu yazı boyunca bahsettiğim şarkılardan herhangi birine, Ayla Dikmen albümü için seslendirdiği “Sensiz Yaşamam”a, Melih Kibar albümü için söylediği “Her şey Seninle Güzel”e ya da bir Gülben Ergen şarkısında mırıldanarak bile parladığı “Üzgünüm”e kulak vererek şahit olabilirsiniz.
Dinlenilmesi gereken 10 şarkısı: Kop Gel Günahlarından, Sana Sığınıyorum, Sakinim, Yakamoz, Acele, Masal, Büyüyemedim, Sahici, Suya Hapsettim, Değerindesin